Z Kuşağı’nın internetten alışveriş alışkanlıkları

Sadece 4 yıl sonra dünyadaki en büyük tüketici grubu olacak Z Kuşağı, diğer tüm nesiller gibi kendine has özellikler taşıyor.

1995-2015 arasında doğanlar, nam-ı diğer Z Kuşağı, 2020’de ABD, Avrupa ve BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) bölgelerindeki tüketicilerin yüzde 40’ını, dünyanın kalanında ise tüketicilerin yüzde 10’unu oluşturacak.

Her kuşakta olduğu gibi, Z Kuşağı’nın davranışları da öncekilere göre oldukça farklı. Şimdiden yasal olarak alışverişe başlayan bu kuşağı tanımak, geleceğe yatırım yapmak anlamına geliyor. Alışverişe başlayan derken, kitleyi küçümsemeyelim; sadece ABD’de Z Kuşağı’nın her yıl 44 milyar dolarlık harcama gücü bulunuyor. Z Kuşağı’nın detaylı bir incelemesini de yakında burada okuyabilirsiniz.

Şimdilik, bu kitlenin internetten alışveriş alışkanlıklarını tanıyarak yola çıkalım.

‘Dijital olunmaz, dijital doğulur’ diyenlerin kuşağı
Z Kuşağı için, doğar doğmaz eline iPad verilen çocuklardan oluşuyor, desek abartmış olmayız. Onlar için teknoloji her yerde, kesintisiz ve hızlı olmalı. Web siteniz, mobil uygulamanız, sunduğunuz alışveriş deneyimi, tıpkı hayatın kendisi gibi akıcı olmalı.

Araştırma yapmadan almaz
Her ne kadar savruk dursalar da, yüzde 57’si harcama yapmaktansa para biriktirmeyi tercih eden Z Kuşağı üyeleri, tutarlı olmalarıyla da önceki nesillerden farklılar. Yarısından fazlası kendilerini ‘indirim avcısı’ olarak tanımlıyor.

Yine yarıdan fazlası (yüzde 57), bir alışveriş yapmadan önce araştırmasını yapıyor. Bu sebeple, eksiksiz ürün bilgilerinin yanında, satın alma rehberleri, kategori tanıtım videoları gibi içeriklerle zenginleşmiş e-ticaret sitelerinin Z Kuşağı’na ulaşma şansı daha yüksek.

Marka bağlılığı düşük
İnternetin ve kitle iletişim araçlarının hayatımıza girişi, yaptıkları işler kadar kulaktan kulağa efsanelerle de büyüyen 90’lar ikonlarını, hatırlayacağımız son ikonlar yapmıştı. Şu anda bile bir yerlerde ‘Michael Jackson’dan sonra öylesi gelmedi’, ‘Bir Madonna daha çıkmaz’, ‘O zamanlarki X markası neydi ama’ lafları ediliyordur.

Bunları artık geçelim. Z Kuşağı, kime ne iyi geliyorsa, işlerine ne yarıyorsa onu istiyor. Kullandığımız çoğu markanın üretim yapmayan, yüksek pazarlama faaliyetleri içinde şirketlerce yönetildiği düşünülürse, haksız da sayılmazlar. Çare? Elbette ki, kaliteyi korumak.

Kaynak: PayU