Kişisel Dijital İtibar Nedir ve Neden Önemlidir?

Şirketler ve yeni kurulan girişimler reklam ve pazarlama çalışmalarıyla dijital ortamdaki itibarlarına ve markalaşmaya önem veriyorlar. Ancak bu çalışmalar genellikle sadece kurumsal alanda kalıyor. Şirketlerin kurucularına ya da girişimcilere kendi dijital itibarları için neler yaptıkları sorulduğunda, bu işe markalarına verdikleri kadar ağırlık vermedikleri ortaya çıkıyor.

Öncelikli olarak dijital itibar nedir oradan başlayalım. Bir kişinin sosyal platformlardaki paylaşımları, yazıları, paylaştığı fotoğraflar gibi online aktiviteler kişinin dijital itibarını oluşturan etkenler arasında sayılabilir. Buradaki paylaşımlar ve online dünyadaki aktiflik pozisyonu kişinin dijital itibarını oluşturmasını sağlar.

Şu an çok basit bir Google aramasıyla bile birçok kişinin sosyal ağlardaki profillerine ulaşılabiliyor ve buradaki paylaşımlar aracılığıyla kişiler hakkında birçok farklı bilgiye erişebiliyor. Kişisel bilgiler dışında, kişinin en çok hangi konularda paylaşım yaptığı, hangi konulara ilgi duyduğu ya da duymadığı gibi alanlarda da fikir sahibi olunabiliyor.

Aynı zamanda bu kişinin online olarak aktif bir kişi, fikir önderi olduğu ya da online mecralara çok fazla önem vermediği de görülebiliyor.

Dijital itibarın önemine geçmeden önce bazı yöneticilerin veya CEO’ların online platformlarda yer almamayı ya da aktif olmamayı neden seçtikleri üzerinde duralım.

Yöneticilerin birçoğu markalarının kendi PR’larından daha önce geldiğine inanıyor olması ya da kişisel itibarlarının markanın önüne geçmemesi için dijital olarak aktif olmamayı seçebiliyorlar. Bunun yanı sıra günlük tüketim malzemelerini üreten firmaların CEO’ları tüketicilerin ilgisini çekmiyor ve bu yöneticiler de daha çok markalarına odaklanıyor.

Ancak kişisel dijital itibar aslında adında da olduğu gibi kişinin kendini öne çıkarmasını gerektiren bir durumdur. Son kullanıcı belki bu firmaların yöneticilerini tanımayabilir; fakat sektördeki insanlar bu kişilerin varlığından haberdarlar. Bununla beraber markaların büyük bir çoğunluğu online mecralarda kendine yer bulmuş durumdalar, dolayısıyla bu da markalarda çalışan kişilerin de bir şekilde online mecralarda aranabileceği anlamına geliyor.

Türkiye’de özellikle girişimcilik ekosisteminin son dönemlerde oldukça hızlı bir şekilde büyümesinin ardından dijital sektörde iş yapan kişilerin sayısında da ciddi bir artış görülüyor. Ancak bu kişilerin büyük bir çoğunluğunun onlineda pek varlık göstermedikleri görülüyor.

Burada bir noktaya da değinmek gerekiyor. Bahsettiğimiz konu online mecralarda aktif olmak adına sürekli Twitter ya da Linkedin’de ileti gönderimi yapmak, kişisel web sitesi açıp oraya uzun uzun yazılar yazarak, sosyal ağlarda para ile takipçi satın alarak göz boyamaya çalışmak değil.

Dijital itibar neden önemli?

Sosyal ağları, markanızı öne çıkarmak, kişisel bilgi ve tecrübelerinizi sektördeki diğer ilgili kişilerle paylaşmak, kendi network ve komünitenizi oluşturmak için kullanabilirsiniz. Sosyal ağlar genel kanının aksine bir ün ya da şöhret olma mecraları olmaktan çok aslında bir komüniteye dahil olma ya da bu komüniteyi oluşturmak için iyi bir araç.

Yazının başında da bahsettiğimiz gibi, en basit bir Google aramasıyla internette bir kişi hakkınızda yer alan tüm bilgilere ulaşılabiliyor. Bu nedenle sayfanın başında çıkan aramalarda kişisel web siteniz, twitter ya da linkedin profillerinizin çıkmasını sağlayarak, sizi arayan kişilerin sizin hakkınızda daha doğru bilgilere ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

Yukarıda saydığımız kullanımların dışında da dijital itibarın kişiler için önemli olduğu başka noktalar da var. Girişimciler açısından işi ele alacak olursak, bu kişi veya şirketi hakkında bir yazı yayınlandığı zaman kişiye ait bilgilere ulaşılması gerekiyor ve eğer bu kişi kişisel dijital itibarına önem vermeyen biriyse bu girişimci hakkında çok fazla bilgiye ulaşılamıyor.

Dijital itibar

Son dönemlerde Linkedin profilleri aracılığıyla kişilerin eğitim bilgileri ya da daha önceki iş tecrübeleri gibi bilgilere ulaşılabiliyor; fakat kişisel itibarını daha güçlü ve profesyonel olarak sunan kişilerin büyük çoğunluğu kendi web sitelerinde “hakkımda” sayfasında bu bilgileri paylaşıyor. Bu da bilgilerin diğer mecralara kıyasla daha doğru olduğu anlamına geliyor. Eğer doğruluğundan emin olunmayan bilgiler varsa, o kişi hakkında hiçbir bilgi paylaşılmıyor ki bu da girişimci için aslında kötü bir durum.

Kişisel bilgilerin dışında kişinin bir fotoğrafını dahi bulmak mümkün olmayabiliyor kimi zaman. Düşük çözünürlüklü, özensiz çekilen fotoğrafların yanı sıra bir de iş için kullanılması planlanmayan ve sosyal mecralarda paylaşılan fotoğraflar, arama sonuçlarında haberi yazan kişinin karşısına çıktığı için kişi hakkında bir yazı ya da içerik hazırlandığında bulunan bu fotoğraflar okuyucuya sunuluyor ve bu da okuyucuda iyi bir izlenim bırakmayabiliyor. Tabii ki aynı zamanda hakkında içerik hazırlanan kişinin imajına da zarar veriyor.

Görselliğin birçok konuda olduğu gibi kişisel PR’da da oldukça önemli olmasından dolayı iş hayatında fotoğraf kullanımının da önemi oldukça öne çıkıyor. Bu nedenle dijital itibarın kişilerin kendi tanıtımları için önemi bulunuyor. Yine yukarıda da bahsettiğimiz gibi kişisel bir web sitesi ve çok temel SEO çalışmalarıyla bir fotoğrafınızı kendi web sitenize yükledikten sonra arama sonuçlarında bu fotoğrafın çıkmasını sağlayabilirsiniz.

Kişisel dijital itibarınızı geliştirmek için neler yapmalısınız?

Dijital itibarınız için sosyal medya kullanmamanın yanı sıra onu yanlış kullanmak da bir o kadar tehlikeli diyebiliriz. Öncelikli olarak sosyal medya üzerinden ne tür paylaşımlar yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Bu illa ki tamamen işe yönelik paylaşımlar yapmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Paylaştığınız fotoğrafların ve yazıların içeriğine dikkat etmeniz gerekiyor.

Başka kişileri konuşmaya dahil ediyorsanız kavga ya da tartışmaya yönelik diyaloglara girmek takipçilerinizde kötü bir izlenim yaratabilir. Bunun yanı sıra sizi takip eden ve fikirleriniz hakkında görüş bildiren kişilerle de etkileşime girmeye çalışın. Böylelikle bir kömünite oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Sürekli kendi markanız hakkında paylaşımlar yapmak da sizi takip edenleri sıkabilir. Bunun yerine sektörle ve kendi alanınızla ilgili paylaşmaya değer gördüğünüz içerikleri takipçilerinizle paylaşarak onların ilgisini çekebilirsiniz. Eğer yazmayı seviyorsanız belli periyotlarla markanız hakkında case study ya da uzmanlık alanınızla ilgili tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.

Bu tip çalışmalarla ile kendi uzmanlık alanınızda belli bir yere gelerek, o konu hakkında fikirlerine değer verilen bir kişi olarak anılabilirsiniz. Belli konularda arama yapan kişilerin, arama sonuçları sonrasında doğrudan size ulaşmaları hem sizin kişisel PR’ınızı güçlendirirken, çalıştığınız markanın da sizinle beraber öne çıkmasına yardımcı olacaktır.

Konuyu sonlandırmadan önce kısacası kendi dijital itibarınız için de bir pazarlama planı çıkartmanın sizin adınıza yararı olacağını belirtelim. Pazarlama planı derken tabii ki gözünüzü korkutmayın. Burada günde birkaç dakika ya da haftada birkaç saatlik bir süreçten bahsediyoruz. Bu konu hakkında çalışmalar yapmanız markanızla beraber sizin de yukarıya tırmanmanıza yardımcı olabilir.